Alerjik Rinit

Alerjik Rinit , burun mukozasının alerjik nedenli iltihabıdır. Özellikle alerjik yatkınlığı olan, atopik kişilerde görülür. Alerjik Rinit çoğunlukla ömür boyu devam eden, fakat ileri yaşlarda şiddeti azalabilen bir hastalıktır. En sık rüzgarın havada uçurduğu polenlere bağlı olarak gelişmekle birlikte, herhangi bir alerjen tarafından da meydana getirilebilir. Kendiliğinden geçmesi nadir olarak görülür. Alerjik Rinit’e yakalanmamak için bu hastalığa neden olan alerjenlerden uzak durmak ve bunun için gerekli tedbirleri almak gerekir. Yazıda sizlere alerji ve Alerjik Rinit ile ilgili genel bilgi vermeyi ve Alerjik Rinit’ten korunmak için almanız gereken pratik tedbirleri aktarmaya çalıştık.
Alerji vücudun yabancı bir maddeyle karşılaştığında buna verdiği tepkidir. Vücudun karşılaştığı yabancı maddeye “antijen” adı verilir. Alerjiye neden olan maddelere “alerjen” de denilir. Alerjik reaksiyonlar vücudun belirli bir bölgesinde olabileceği gibi daha yaygın da olabilir. Alerjik reaksiyonlarda en çok “anafilaksi” denilen ve hayatı tehdit eden durumun gelişme riskinden korkulur.
Ancak bunun tüm alerjik reaksiyonlar içinde görülebilme sıklığı çok düşüktür.
Günlük hayatımızda alerji nedeni olabilecek birçok alerjen ile karşılaşırız. Özellikle sanayi ürünlerinin ve kimyasal madde kullanımının yaygınlaşmasıyla alerjik hastalıkların görülme sıklığı da giderek artıyor.
Alerjenler çok çeşitlidir. Yiyecekler, havada uçuşan polenler, ev tozları ve bunların içinde gözle görülmeyen küçük canlılar, hayvan tüyleri, giyecekler, takılar, kimyasallar ve aklınıza gelebilecek daha birçok şey alerji etkeni olabilir. Alerjik reaksiyon kişiye özel bir durumdur. Farklı kişiler farklı maddelere, farklı alerjik reaksiyonlar gösterebilirler ya da hiç alerjik reaksiyon göstermeyebilirler.
Alerjiye yatkınlık kalıtsaldır ve bunda genetik faktörler rol oynar. Alerjenler alerjik Rinit, alerjik konjüktivit, alerjik astım, kontak dermatit ve ürtiker gibi birçok alerjik hastalığa neden olabilir.
Rinit, burun iltihabı anlamına gelir. Alerjik Rinit, alerji kaynaklı burun iltihabıdır. Alerjenlerin hava yolu mukozasına yapışarak iltihabi reaksiyonları başlatmasıyla meydana gelir.
Belirli mevsimlerde (en çok polenlerin uçuştuğu bahar aylarında) ortaya çıkan türüne “mevsimsel Rinit” denilir. Mevsimsel alerjik Rinit, “saman nezlesi” olarak da bilinir. Ancak bu doğru bir terim değildir.
Bir de alerjik Rinit’in bir yıl boyunca devam eden türü vardır ve bu tür “perenial Rinit” olarak adlandırılır. Perenial Rinit’e, genellikle yıl boyunca ortamda bulunan hayvan tüyü, çeşitli kimyasallar ya da ev tozu gibi alerjenler neden olur.
Alerjen ile karşılaşıldığında özellikle ağız, burun, gözler, boğaz ve deride kaşıntı ortaya çıkar. Burun akar ve gözler sulanır. Burun tıkanıklığı ve koku almada güçlük ortaya çıkabilir.
Bazen bu belirtilere hırıltılı solunum eşlik edebilir. Öksürük ve baş ağrısı da görülebilir.
Mevsimsel olmayan yıl boyu görülen alerjik rinitte ise şikayetler daha siliktir,en önemli şikayet burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı olabilir.Burun tıkanıklığı gece yatarken artar.
Alerjik Rinit, genellikle alerji yatkınlığı olan, “atopik” olarak adlandırılan kişilerde görülür. Bu kişilerde diğer alerjik hastalıkların (egzama, ürtiker ya da astım gibi) görülme sıklığı normal kişilere göre daha fazladır. Ayrıca ailesinde alerjik hastalık öyküsü olan kişilerde de alerjik Rinit ve diğer alerjik hastalıkların görülme sıklığı daha fazladır.
Görülür ?
Hastalık semptomları genellikle 40 yaşından önce ortaya çıkar ve yaş ilerledikçe şikayetler azalır. Fakat hastalığın kendiliğinden tamamen geçmesi nadirdir.
Alerjik Rinit tanısındaki en önemli nokta, hastanın öyküsüdür. Belirtilerin hangi mevsimde, ne ile karşılaştığında, nasıl ortaya çıktığının bilinmesi tanıya ulaşmada önemli ipucudur. Bazen yapılan testlerin sonuçları negatif olduğu halde, hastanın tipik öyküsünden tanı koyulur. Muayene sırasında hastaların burun mukozaları soluk, fakat burun delikleri kırmızıdır. Bu hastalarda burun mukozasının sürekli iltihabına bağlı olarak polipler gelişir. Bu polipler özellikle yıl boyunca devam eden türdedir. Polipler de burun tıkanıklığına neden olabilir. Tanı testleri arasında alerjiye neden olan antikor IgE’nin total kan düzeyinin ölçülmesi ve özel alerjene karşı uygulanan alerji testleri en sık kullanılan tanı yöntemleridir. Özellikle deriye uygulanan alerji testleri sık kullanılır. Kanda “eosinofil” denilen ve alerjik reaksiyonlarda sayıları artan hücrelerin sayılması ya da bu hücrelerin burundan alınan örnekle incelenmesi tanıyı destekler. Bazen de olası alerjenlerden uzak durma ya da alerjenle karşılaşma sonrasındaki yanıta bakılarak alerjenin tanısına gidilebilir.
Tozlu ve polenli ortamlarda bulunmamalı, bulunmak durumunda kalınırsa da maske kullanılmalıdır. Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havası alerjik Rinit’in kötüleşmesine neden olabileceği için evde hava nemlendiricisi kullanılmalı.
Oda havasının temizliğine dikkat edilmeli, havalandırma sistemlerinin iyi çalıştığından emin olunmalıdır. Evde hayvan ve bitki beslemekten kaçınılması gerekir. Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanlar tercih edilmelidir.
Toz barındırabilecek tarzda kilim ve halı gibi ev eşyaları kullanılmamalıdır.
Alerjik hastalıklarda en önemli nokta, alerjen ile karşılaşmaktan kaçınmaktır. Bu konuda alınması gereken önlemler bir önceki soruda anlatıldı. Alerjik Rinit’in tedavisi şikayetlerin giderilmesine yöneliktir, hastalık bu tedaviyle ortadan kaldırılamaz.
Alerjik Rinit’in tedavisinde “antihistaminik” denilen ve alerjenle karşılaşıldığında olaya neden olan madde salınımını engelleyen ilaçlar, burnun iç yüzeyindeki şişliği azaltan ilaçlar ve kortizon içeren burun spreyleri kullanılabilir.
Ancak tüm bu ilaçlar mutlaka doktor tarafından hastalığın şiddeti ve hastanın durumu değerlendirilerek düzenlenmelidir.
Alerji deri testleri ve spesifik IgE’lerle kesin tanısı konulan hastada alerji aşıları ile tedavi başlanabilir. Alerjen immünoterapi kişide alerjiye yol açan maddelerin düşük konsantrasyonda vücuda verilmesi sonucunda kişinin alerjene duyarsızlaştırılmasıdır(desensitizasyon). Alerji aşılarının vücuttaki etkisi alerjik reaksiyona yol açan antikorların(IgE) üretiminde azalma, alerjen temasının ardından mast hücreleri tarafından serbest bırakılan kimyasal maddelerin (histamin,lökotrienler) üretiminde azalmadır.
Alerji aşıları enjeksiyon yolu ile cilt altı veya dil altı oral çözelti(sublingual immünoterapi) olarak uygulanır.Alerjen immünoterapisinden beklenen sonuç alerjinin nedeninin tedavi ve hastanın ilaca olan bağımlılığının azaltılması veya tamamen kaldırılmasıdır.Uygulama şekli ne olursa olsun alerjen immünoterapisi tedaviye başlandıktan sadece birkaç ay sonra alerji semptomlarının azalmasını sağlar.
Alerjen immünoterapisinin süresi 3 ila 5 yıldır.Bu sürenin ardından hastalar birkaç yıl boyunca septomların remisyonundan yararlanır; bu immünoterapinin uzun süreli kalıcı etkisidir.Bu özellik antialerjik ilaçlara kıyasla alerjen immünoterapisinin en önemli avantajıdır.
Alerjik Rinit, ömür boyu devam eden fakat yaşla beraber şiddeti azalan bir hastalıktır. Alerjik Rinit, hastaya sıkıntı vermesi, yaşam kalitesini bozması ve iş gücü kayıplarına neden olması dışında çok önemli sağlık sorunlarına neden olmaz.
Eğer gerekli tedbirler alınır ve uygun tedavi verilirse bu hastalığın atak sayısı da azaltılabilir.